|
|
Binlerce yıllık tarihi geçmişi, bu geçmişten günümüze kalan
sayısız tarihi eserleri, Yumurtalık ve Karataş sahillerinin doğal güzelliği ile
Torosların yemyeşil yaylaları, şifalı suları, bitki ve hayvan türleri bakımındın
çeşitliliği ile Adana büyük bir turizm potansiyeline sahiptir. İlimizin
kuzey ve doğusunu kaplayan Toroslar, dağ sporları, trekking ve av turizmi
açısından çok uygun bir doğal ortama sahiptir. Ayrıca sayısız yaylalarıyla da
yayla turizminin gelişmesine son derece elverişlidir. Seyhan ve Ceyhan
nehirlerinin yarattığı deniz kulakları ve sazlık alanlar eko turizm açısından
sınırsız olanaklar sağlamaktadır. Yazları oldukça sıcak geçtiği için, yöre
halkı açısından yaylada yaz geçirmek neredeyse bir zorunluluk olmuştur.
Yaylalarda kampçılık, sağlık, turizmi, ırmak ve kano turizmi, mağara turizmi ve
av turizmi gibi alternatif tuzimler bulunmaktadır. Seyhan nehrinin
yarattığı Tuzla ve Akyatan gölleri ile Ceyhan nehrinin yarattığı Ağyatan gölü,
Ceyhan ve Yumurtalık dalyanı ile bunlara bağlı diğer lagünler, nadir kara ve
deniz canlılarıyla, kuşların ürediği ve barındığı alanları oluşturmaktadır. Bu
lagün ve dalyanların dışındaki alanlar da "Kıyı Turizmine" ve "Yat Turizmine"
elverişli bölgelerdir. Bunların dışında; Çukurova'nın iç kesiminin bir
diğer potansiyeli de canlı ekonomik yaşantısıdır. Adana, bölgenin en büyük kenti
ve iş merkezi olduğu gibi, gelişmiş üniversitesi, gelenekselleşmiş sosyal
etkinlikleri ile de önemli ölçüde "İş ve Kongre Turizmi" potansiyeline
sahiptir. Tarihi eser yönünden oldukça zengin olan ilimizde Tepebağ höyüğü,
tarihi Büyük Saati, camileri, kervansarayları, bedestenleri ve mozaik müzesi
görülmeye değer yerleridir. Adana ilinde toplam 65 adet büyük çaplı sit
alanı tescil edilerek ilan edilmiştir. Bu sit alanları içinde; Kozan Merkez ve
Seyhan ilçe merkezi gibi kentsel sitler, Misis, Magarsus, Anavarza gibi
Arkeolojik Sitler, Ağyatan-Akyatan Yumurtalık'la Lagünü gibi doğal sitler
bulunmaktadır. Adana’da her uygarlık kendi kültür çeşitliliğini bir
sonrakine aktararak bir kültür mozayiği oluşturmuştur. Hititler, Romalılar,
Araplar, Selçuklular, Ramazanoğulları, Osmanlılar, Türkmen ve Yörük
aşiretlerinin yöre kültürünün çesitlenmesine katkıları olmuştur. Özellikle 19.
ve 20. yüzyıllarda Adana ovasında yerleşimin yoğunlaşmasıyla tarımda ve
sanayileşmede büyük atılımların olması, yörenin kültüründe büyük değişiklikler
yaratmıştır. Çok değişik uygarlıkların yaşamına sahne olan Çukurova'da
Folklorunda zengin olması doğaldır. Tarihin çok eski çağlarında yaşayan
medeniyetlere ait folklor ürünlerinin hangilerinin bugüne kadar yaşadığı,
hangilerinin folklor verimi ile bütünleştiğini saptamaya olanak yoktur. Anadaolu
folklorunun genel karakteristiği yöre folklorunda da, bazı değişikliklerle aynen
görülmektedir. Adana köylerinin bir kısmına hakim olan giyim tarzı, düğünler,
cirit, güreş, sinsin gibi oyunlar varlıklarını devam ettiren folklor
özellikleridir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder