28 Mart 2012 Çarşamba

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TANITIM FİLMİ


ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FOTOĞRAFLARI






ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

                                                   ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
Çukurova Üniversitesi, 14 Fakülte, 4 Yüksekokul, 13 Meslek Yüksekokulu, 1 Devlet Konservatuvarı, 3 Enstitü ve 25 Araştırma ve Uygulama Merkezi ile ülkemizin gelişmiş üniversiteleri arasında yer almaktadır. Öğretime ve araştırmaya verdiği önemle, kütüphaneleri ve laboratuvarlarıyla ülkemize nitelikli bireyler kazandırmayı amaç edinmiş olan Çukurova Üniversitesi, Adana şehir merkezine 10 kilometre uzaklıkta Seyhan Baraj Gölü kıyısında yeşillikler içerisindeki kampusünde eğitim-öğretim yapmaktadır.


Ç.Ü. Balcalı Kampüsü

Çukurova Üniversitesi'nde 1900 akademik personel, 37501'i lisans, ön lisans ve 4099'ün üzerinde yüksek lisans, doktora olmak üzere yaklaşık 41600 öğrencinin eğitim ve öğretiminde görev yapmaktadır. (Eylül 2011)

Balcalı Kampusu, öğrencilerin ve çalışanların her türlü gereksinimlerini karşılayabilecekleri tesislerle donatılmıştır. Kampusta; bölgenin en önemli hastane kompleksinin yanı sıra, mediko sosyal ünitesi, lojmanlar, sosyal tesisler, konuk evleri, her türlü sporun yapılabildiği salonlar ve sahalar, anaokulu, market, öğrenciler ile çalışanlara öğle yemeği sunulan kafeteryalar, kafeler, büfeler ve kantinler, posta ve telefon hizmeti veren birimler, banka şubeleri, modern makinelerle donatılmış bir basımevi ve merkezi kütüphane bulunmaktadır.

Üniversitemiz Kütüphanesi, modern kütüphanecilik anlayışına uygun olarak 12 bin metrekare kapalı alanda hizmet vermekte olup, 800 okuyucu kapasitesine sahiptir. Kütüphane koleksiyonunda 145 bin cilt kitap, 100 bin cilt dolayında süreli yayın, 2 bini Araştırma Fonu’nca desteklenen, toplam 6 bin tez, 200 el yazması, 800 eski harf eser ve 1.450 Akademik Aşama Dosyası yer almaktadır. Kütüphane, bilgi tarama hizmetleri için 20 PC ve CD-ROM veri tabanına sahiptir. Ayrıca elektronik ortamda, çeşitli konularda yurt içi ve yurt dışı veri tabanlarıyla 25 bin tam metin dergiye erişim sağlanmaktadır. Avrupa Birliği Dokümantasyon Merkezi olarak da faaliyet gösteren kütüphane, internet ağına bağlı olup, bu olanak tüm çalışanların ve öğrencilerin kullanımına açık tutulmaktadır. Kütüphanede, hafta içinde 08.15-18.45, Cumartesi ve Pazar günleri ise 10.00-16.00 saatleri arasında hizmet verilmektedir. Kütüphaneden, üniversitemiz öğrencilerinin 1 ay süreyle 5 ödünç kitap alabilme olanağı bulunmaktadır.

Öğrencilerin yararlanmaları amacıyla kurulan ve teknolojinin son ürünü bilgisayarlardan oluşan laboratuarlar, Çukurova Üniversitesi’nin ayrıcalıklarından biridir. Fakülte ve yüksek okullarımızda kişisel bilgisayarlardan oluşan internete bağlı laboratuarlar, gece geç saatlere kadar öğrencilerin hizmetine açık tutulmaktadır. Ayrıca, tüm öğretim kurumlarının bölümlerinde bilgisayar tabanlı, mesleki ders amaçlı, internet bağlantılı uygulama laboratuarı bulunmaktadır. Kampusta, öğretim kurumları 24 kilometre uzunlukta fiberoptik ağ omurgasıyla birbirine bağlıdır. Üniversitemizde, tüm bilgisayar programları lisanslı olup, yeni sürümler düzenli olarak öğretim üyelerimiz ve öğrencilerin hizmetine sunulmaktadır. Üniversitemizde öğrencilere ilk yıldan başlamak üzere, Enformatik Laboratuarı’nda zorunlu bilgisayar temel eğitimi de verilmektedir.

Üniversitemizde, öğrencilerin derslerini rahat ve sağlıklı bir ortamda izleyebilmelerine olanak sağlayan modern derslikler ve amfiler bulunmaktadır. Bilimsel ve kültürel etkinliklerde kullanılan, her türlü teknik donanıma sahip, 450 ve 150 kişi kapasiteli iki salondan oluşan amfi, Çukurova Üniversitesi’nin ilk Rektörü Prof. Dr. Mithat Özsan’ın adını taşımaktadır. Prof. Dr. Mithat Özsan Amfisi, geniş fuayesiyle sergilere de ev sahipliği yapmaktadır. Ziraat Fakültesi Akif Kansu Salonu da 150 kişilik kapasitesiyle bilimsel ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yaparken Zootekni Amfisi olarak bilinen ve yeniden düzenlenerek Afife Jale adı verilen döner sahneli 120 kişilik çok amaçlı salon sanat etkinlikleri için önemli bir mekan olarak hizmet vermektedir. Ayrıca Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde de 360 kişilik bir konferans salonu bulunmaktadır. Kampusta yer alan ve çağdaş mimarisiyle dikkatleri çeken 3.500 kişilik Açık Hava Tiyatrosu da başta konserler ve tiyatrolar olmak üzere çeşitli etkinliklerde kullanılmaktadır.

Modern mutfak ve servis donanımına sahip Merkezi Kafeterya’da öğrenciler,öğretim üyelerimiz ve üniversitemiz çalışanlarına öğle yemeği sunulmaktadır. Merkezi Kafeterya; akademik ve idari personel ile öğrencilerin yemek yediği salonlardan oluşmaktadır. Kafeterya aynı anda 10.000 kişiye hizmet verebilecek kapasitede olup, sunulan yemekler beslenme uzmanlarınca, kalori hesapları yapılarak belirlenmektedir. Merkezi Kafeterya’nın öğrenciler için ayrılan salonu, çeşitli etkinlikler için de kullanılmaktadır. Kampusta ayrıca, öğle yemeği servisi yapan ve sürekli denetlenen öğrenci kafeteryaları, büfeler ve kantinler bulunmaktadır. Müzik eşliğinde , nezih ve hoş bir ortamda gece geçirmek isteyenlere ise kampus girişindeki restoranda hizmet verilmektedir.

Çukurova Üniversitesi Balcalı Kampusü’ne ulaşım özel toplu taşıma araçlarıyla yapılmaktadır.

Balcalı Kampusu’nda yer alan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı, 1.608’i kız, 1204’ü erkek olmak üzere, toplam 2.812 yatak kapasiteli Fevzi Çakmak Yurdu öğrencilere barınma olanağı sağlamaktadır. Kent merkezinde ise yine Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı, 544 öğrenci kapasiteli Hacı Sabancı Kız Öğrenci Yurdu ile, 418 öğrenci kapasiteli Sümer Erkek Öğrenci Yurdu hizmet vermektedir. Yurtlar, öğrencilerin her türlü gereksinimlerini giderebilecekleri olanaklara sahip bulunmaktadır.

Üniversitemiz Rektörlüğü’ne bağlı Güzel Sanatlar Bölümü ile Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’na bağlı olarak çalışmalar yapan Kültür Sanat Merkezi, öğrencilerin boş zamanlarını ilgi alanlarına göre değerlendirmekte, onları yeni alanlara yönlendirmekte, dinlenme ve eğlenme olanakları yaratmaktadır. Güzel Sanatlar Bölümü ve Kültür Sanat Merkezi’ne başvuruda bulunan öğrenciler, uzman ve deneyimli öğreticiler tarafından çeşitli sanat dallarında eğitilmekte, yeteneklerini geliştirmeleri sağlanmaktadır. Öğrenciler, yıl sonlarında konserler, gösteriler ve sergiler düzenleyerek emeklerini yöre halkı, arkadaşları ve üniversitemiz mensuplarıyla paylaşmaktadırlar. Kültür Sanat Merkezi binasında ayrıca, Öğrenci Konseyi ve öğrenci kollarına ait çalışma odaları da bulunmaktadır. Kampusta, saat kulesi altındaki Kültür-Sanat Merkezi binasında bulunan Cep Sineması mevcuttur. Üniversitemizde ayrıca; öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerle bir araya gelmelerini, boş zamanlarını değerlendirmelerini sağlamak, eğitim ve öğretimlerine katkıda bulunmak amacıyla kurulan 29 öğrenci kolu bulunmaktadır. Öğrenci Kollarının katılımıyla düzenlenen Bahar ve Spor Şenliği ise her yıl Mayıs ayında gerçekleştirilmektedir.

Balcalı Kampusu’nda kapalı yüzme havuzunun dışında , spor ve cimnastik salonları; çim ve halı futbol sahaları, voleybol, basketbol sahaları, tenis kortları ve atletizm alanlarıyla , Seyhan Baraj Gölü kıyısında kürek, kano ve yelken sporuna uygun kayıkhane yer almaktadır. Çukurova Üniversitesi Spor Kulübü ise Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu öğretim üyelerinin de desteğiyle 16 branşta 650 aktif sporcusu ile üniversitemizi başarıyla temsil etmektedir. Çukurova Üniversitesi Spor Kulübü’nün; Basketbol, Bisiklet, Futbol, Hentbol, Masa Tenisi, Sualtı Sporları, Tenis, Voleybol, Yelken, Yüzme, Dağcılık, Kürek, Taek-wondo, Su Kayağı, Satranç, Kano Rafting branşlarında şampiyonlukları ve dereceleri bulunmaktadır.

21 Mart 2012 Çarşamba

Adana'nın Eşsiz Yemekleri


İçli Köfte


Adana Kebap


Sarmısaklı Köfte


Sıkma


 Şırdan

TARIM
Denize açılan kapı olan Adana, Ceyhan ve Seyhan nehirlerinin meydana getirdiği Çukurova'nın merkezinde yer almaktadır. Nehirler ilde Seyhan, Kozan ve Çatalan Barajlarını kazandırmış ve çok verimli alüvyonlu toprakların oluşmasını sağlamıştır. Coğrafi konumu, iklimin uygunluğu tarımsal yönden de avantaj sağlamıştır.
Mevcut Topraklar
Adana'nın yüzölçümü 1.403.000 hektar olup; bu arazinin,
539.000 hektarı işlenen tarım arazisi,
48.970 hektarı çayır ve mera,
547.730 hektarı orman-çalılık ve fundalık,
235.300 hektarı dağlık-taşlık,
13.000 hektarı yerleşim alanı,
19.000 hektar alan ise su yüzeyleridir.
Tarım Arazilerinin Dağılımı
Hektar
Tarla
445.180
Meyve
44.406
Sebze
37.435
Nadasa Bırakılan Alan
11.979
Toplam Tarım Alanları
539.000
Oldukça verimli olan Çukurova topraklarında II. Ürün olarak Mısır, fıstık, soya, ayçiçeği gibi ürünler ile sera ürünlerinin ekim alanları giderek artmaktadır. Ayrıca bağ ve bahçecilik konularında modern yöntemlerle çalışmalar yapılmakta, üzüm, kiraz gibi meyve üretimi geliştirilmektedir.
Türkiye'nin en gelişmiş tarım bölgesi olduğu gibi, modern tarım ağaçlarının en çok kullanıldığı ildir. Yüzölçümünün % 39'u tarıma elverişli ve çok bereketlidir.

Adana'nın bereketli ovalarından; traktör, diğer modern tarım araçları, sulama, gübreleme, ıslah edilmiş tohum ve ilaçlama ile senede bir kaç defa ürün alınmaktadır. Sulanan araziler her sene artmaktadır.

250 bin tona yaklaşan saf pamuk ile Türkiye'nin pamuk üretiminin dörtte biri buradan sağlanır. Pamuğun Akala ve Cocker türleri yetişir. Adana, pamuk ambarı olduğu gibi; tahıl, susam, kavun, karpuz, turfanda, sebze, arpa, yulaf, baklagiller, şeker kamışı, üzüm, incir, tütün, pirinç, yer fıstığı ve turunçgiller bakımından da önemli bir yer tutar.


.

TÜRKİYE'NİN ÜRÜN AMBARI

Cumhuriyet'ten önce tarımsal faaliyetler yok denecek kadar az yapılıyordu. Burada yaşayanlar kendilerine yetecek kadar buğday, mısır, yulaf, arpa ve benzeri gibi tarımsal ürünler yetiştirirken, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa'nın geldiği 1833-1840 yılları arasında tarımda büyük bir gelişme olmuş onun gelirken birlikte getirdiği Mısır'ın yerli halkı, Adana ve yöresinde yoğun bir tarım faaliyetine geçmişlerdir. Bunlar özellikle bağ-bahçe ve pamuk ekiminde etkili olmuştur. Göçerlerin zorunlu olarak yerleşik düzene geçmeleri, bunlara arazi verilmesi ile birlikte ekili-dikili yerlerin oranı artmaya başlamıştır. 1800'lü yılların sonuna doğru da Çukurova makinalı tarıma geçmiştir.
Cumhuriyetle birlikte yeni kurulan hükümet tarıma büyük bir önem vermiştir, köylüden alınan ağır vergileri ortadan kaldırmış, böylece tarımı teşvik etmiştir. 1950'li yıllardan itibaren traktör sayısının artması, 1956 yılında Seyhan Barajı'nın açılması, tarımsal mücadelenin başlaması ile birlikte tarımsal arazi artış gözlenmiştir. 1970'li yıllarda sulama kanallarının açılması ile birlikte sulanabilir arazide artış olmuştur. 1980'li yıllarda II. Ürün uygulamasına geçilmiş ve 1,5 milyon dekar alan değerlendirilmiş, soya, mısır, yer fıstığı ekim alanlarında büyük bir artış olmuştur. Özellikle son üç yılda yapılan çalışmalarda ova bölgesinde, sebzecilik, meyvecilik ve özellikle seracılık konusunda önemli gelişmeler sağlanmıştır. Sera üretiminde alçak ve yüksek örtü üretimi yapılan alanlar hızla artış göstermiştir.
Toroslar da ve vadilerinde ise meyvecilik, bağcılık ve hayvancılık konularında projeler uygulanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda meyvecilik %35, bağcılıkta %40, sebzecilikte %30 artış sağlanmıştır. Bu yıllarda tohum şirketlerinin mısır ve soya tohumlarını ithal etmesiyle Çukurova üreticisi alternatif ekim olanağına kavuşmuştur. Çukurova'da narenciye ekim alanları genişlemiş ve üretici için pamuk ve buğdaya ilaveten önemli bir gelir kaynağı olmuştur.

1930-1940 yıllarında tarıma ve tüketime dayalı sanayileşme ile başlayan sanayi faaliyetleri 1940 yılından itibaren büyük ölçekli fabrikalar olma sürecine girmiştir.

1950'li yıllarda hızlı kentleşmeye bağlı olarak inşaat malzemesi üreten fabrikalar da faaliyete başlamıştır. 1956 yılında Osmaniye, Gaziantep, İçel Konya yollarının birinci sınıf yol durumuna gelmesi Adana'nın transit merkez olmasını sağlamış ve ilin önemi artmıştır. Aynı yıllarda Seyhan Hidroelektrik Santrali Çukurova Elektrik A.Ş.'ye devredilmiştir. 1960'lı yıllarda çeşitli sektörde birçok fabrika faaliyete geçmiş, 1970'li yıllarda ise sanayi sektöründe holdingleşme başlamıştır. Bugün Sasa, Çukurova Elektirik, Marsa, Bossa, Güney Sanayi, Temsa, Adana Çimento, Çukobirlik, Mensa, Pilsa, Güney Biracılık, Paksoy, Özbucak ülke genelinde faaliyet gösteren 500 sanayi kuruluşu içinde yer almaktadır. Cumhuriyetin ilan edildiği yıllarda Adana'da 2 iplik ve dokuma fabrikası var iken bugün 25 ve daha yukarı işci çalıştıran işyeri sayısı 189'a çıkmıştır.

Adana Köprü Başı


14 Mart 2012 Çarşamba

TURİZM

                                                             TURİZM
Binlerce yıllık tarihi geçmişi, bu geçmişten günümüze kalan sayısız tarihi eserleri, Yumurtalık ve Karataş sahillerinin doğal güzelliği ile Torosların yemyeşil yaylaları, şifalı suları, bitki ve hayvan türleri bakımındın çeşitliliği ile Adana büyük bir turizm potansiyeline sahiptir.
İlimizin kuzey ve doğusunu kaplayan Toroslar, dağ sporları, trekking ve av turizmi açısından çok uygun bir doğal ortama sahiptir. Ayrıca sayısız yaylalarıyla da yayla turizminin gelişmesine son derece elverişlidir. Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin yarattığı deniz kulakları ve sazlık alanlar eko turizm açısından sınırsız olanaklar sağlamaktadır.
Yazları oldukça sıcak geçtiği için, yöre halkı açısından yaylada yaz geçirmek neredeyse bir zorunluluk olmuştur. Yaylalarda kampçılık, sağlık, turizmi, ırmak ve kano turizmi, mağara turizmi ve av turizmi gibi alternatif tuzimler bulunmaktadır.
Seyhan nehrinin yarattığı Tuzla ve Akyatan gölleri ile Ceyhan nehrinin yarattığı Ağyatan gölü, Ceyhan ve Yumurtalık dalyanı ile bunlara bağlı diğer lagünler, nadir kara ve deniz canlılarıyla, kuşların ürediği ve barındığı alanları oluşturmaktadır. Bu lagün ve dalyanların dışındaki alanlar da "Kıyı Turizmine" ve "Yat Turizmine" elverişli bölgelerdir.
Bunların dışında; Çukurova'nın iç kesiminin bir diğer potansiyeli de canlı ekonomik yaşantısıdır. Adana, bölgenin en büyük kenti ve iş merkezi olduğu gibi, gelişmiş üniversitesi, gelenekselleşmiş sosyal etkinlikleri ile de önemli ölçüde "İş ve Kongre Turizmi" potansiyeline sahiptir.
Tarihi eser yönünden oldukça zengin olan ilimizde Tepebağ höyüğü, tarihi Büyük Saati, camileri, kervansarayları, bedestenleri ve mozaik müzesi görülmeye değer yerleridir.
Adana ilinde toplam 65 adet büyük çaplı sit alanı tescil edilerek ilan edilmiştir. Bu sit alanları içinde; Kozan Merkez ve Seyhan ilçe merkezi gibi kentsel sitler, Misis, Magarsus, Anavarza gibi Arkeolojik Sitler, Ağyatan-Akyatan Yumurtalık'la Lagünü gibi doğal sitler bulunmaktadır.
Adana’da her uygarlık kendi kültür çeşitliliğini bir sonrakine aktararak bir kültür mozayiği oluşturmuştur. Hititler, Romalılar, Araplar, Selçuklular, Ramazanoğulları, Osmanlılar, Türkmen ve Yörük aşiretlerinin yöre kültürünün çesitlenmesine katkıları olmuştur. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda Adana ovasında yerleşimin yoğunlaşmasıyla tarımda ve sanayileşmede büyük atılımların olması, yörenin kültüründe büyük değişiklikler yaratmıştır.
Çok değişik uygarlıkların yaşamına sahne olan Çukurova'da Folklorunda zengin olması doğaldır. Tarihin çok eski çağlarında yaşayan medeniyetlere ait folklor ürünlerinin hangilerinin bugüne kadar yaşadığı, hangilerinin folklor verimi ile bütünleştiğini saptamaya olanak yoktur. Anadaolu folklorunun genel karakteristiği yöre folklorunda da, bazı değişikliklerle aynen görülmektedir. Adana köylerinin bir kısmına hakim olan giyim tarzı, düğünler, cirit, güreş, sinsin gibi oyunlar varlıklarını devam ettiren folklor özellikleridir.

ADANA
Adana’da her uygarlık kendi kültür çeşitliliğini bir sonrakine aktararak bir kültür mozayiği oluşturmuştur. Hititler, Romalılar, Araplar, Selçuklular, Ramazanoğulları, Osmanlılar, Türkmen ve Yörük aşiretlerinin yöre kültürünün çesitlenmesine katkıları olmuştur. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda Adana ovasında yerleşimin yoğunlaşmasıyla tarımda ve sanayileşmede büyük atılımların olması, yörenin kültüründe büyük değişiklikler yaratmıştır.

İLÇELERDE BULUNAN ESERLER
ALADAĞ
Akören Kalesi
Mazilik Ören Yeri ve Kalesi
Postyağbasan Kalesi
3 adet Kilise

CEYHAN
Kurtkulağı Kervansarayı : 1711’de yapılmıştır.
Yılankale : Kilisesi ve sarnıcı bulunan kale Sahmeran Kale olarak da anılmaktadır.
Ulu Cami : 1868’de yapılmıştır.
Sirkeli Höyüğü : Tepebağ’dan sonra bölgenin en büyük höyüğüdür.
Muradiye Cami : 1912-1720 yılları arasında yaptırılmıştır.
Durhasan Türbesi : 1717-1720 yılları arasında yaptırılmıştır.
Dumlu Kalesi : Asur, Pers, Roma kalıntılarına rastlanmaktadır

FEKE
Feke kalesi : 12.yüzyılda Bizanslılar tarafından yapıldığı sanılmaktadır.

İMAMOĞLU
Koyunevi Mozaik Alanları
Yeraltı Sehri

KARAİSALI
Yer Köprü Mağarası
Milvan Kalesi : Karakılıç köyü yakınlarında bulunmaktadır.

KARATAŞ
Yanık Kilise (Karakilise Kalıntısı) : Romalilar tarafindan yapılmıştır.
Antik Magarsus Kilisesi : Romalilar döneminde yapılmıştır.
Menzil Hani Kalintisi : Osmanlılar tarafindan 1782 yılında yaptırılmıştır.
Tarihi Han Kalıntısı : Osmanlılar 1608 de yaptırmıstır.
Amfi Tiyatro : Romalılardan kalma tiyatro kalıntılarıdır.

KOZAN
Kozan Kalesi : Asurlular tarafından yapılmıştır.
Bucak Kalesi : Ortaçağ döneminde yapılmıştır.
Hoskadem Cami : Mısır Kölemen Sultanı Abdullah Hoskadem tarafından 1448 yIlInda yaptırılmıştır.
Pelesel Manastırı Kalıntıları : Ermeniler tarafından yaptırılmıştır.
Anavarza Kalesi ve Kalintilari : M.Ö. 9. yy. Da Asurlular tarafindan yapılmıştır. Romalilardan kalma iki su kemeri, tiyatro, saray, tapınak, hamam kalıntıları, kaya mezarları, frenkslerle süslenmiş mezarlar kilise ve sarnıç bulunmaktadır.

POZANTI
Kızıl Tabya : Mısırlı İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Ak Tabya : Mısırlı İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Yakarpınar Köprüsü : Yörenin en eski köprüsüdür.
Anaşka Kalesi : Müslüman ve Araplarca "Rus-Nuş-Sekaribu"diye de bilinir.

SAİMBEYLİ
Saimbeyli Kalesi : Ortaçağ da yapılmıştır."Kara Kilise" de denir.

SEYHAN
SEYHAN: Tepebağ Höyüğü : Bölgenin en büyük höyüğüdür.
Taşköprü : 117-138 yıllarında yaptırılmıştır.Şehir merkezindedir.319 metre uzunluğundadır.
Bebekli Kilise : Saint Paul Katolik kilisesidir. 1880-1890 yıllarında yapılmıştır.
Saat Kulesi : 1881'de yaptırılmıştır.
Bedesten : Ramazanoğulları tarafından 16. yy. da yaptırılmıştır.
Ulu Cami : Ramazanoğulları tarafından 1541 yılında yaptırılmıştır.
Yağ Cami : 1501 yılında kilise iken camiye çevrilmiştir.
Yeni Cami : 1724 yılında yaptırılmıştır.
Kemeraltı Cami : 1599 yılında yaptırılmıştır.
Akça Mescit (Ağca Mescit) : 1489 yılında yaptırılmıştır.
Çarşı Hamamı : 1529 yılında yaptırılmıştır.
Irmak Hamamı : Eski bir Roma hamamı üzerine yaptırılmıştır.
Gön Hanı Kapısı : Adana Arastası ile yan yanadır. Bugün sadece birkapı bulunmaktadır.
Bahri Paşa Çeşmesi : 1890'da yaptırılan ve imar çalışmaları nedeniylekaldırılan çeşmenin aynısı 1993 yılında yeniden yaptırılmıştır.
Ramazanoğlu Konağı ve Harem Dairesi : 1489 yılında yaptırılmıştır.
Hasanağa Cami ( Hasan Kethüda) : 1558 yılında yaptırılmıştır.

TUFANBEYLİ
TUFANBEYLİ: Şar Harabeleri : Tarihte Hititlerin merkeziydi.
Amfi Tiyatro : Romalılardan kalmadır.
Kilise Kalıntıları : Bizanslılardan kalmadır.
Kaya Kabartmaları: Hititliler tarafından yapılmıştır.

YÜREĞİR

(Misis, Mopsuhestia)İlk ve ortaçağda önemli bir yerleşim merkezi olan Yüreğir ve yöresinde eski eser olarak köprü ve höyük, yer mozaikleri ve su kemerleri, hamam ve kervansaray bulunmaktadır.

YUMURTALIK
Ayas Kalesi
Süleyman Kulesi
Markopolo İskelesi

İL HARİTASI

FOTOĞRAFLAR









11 Mart 2012 Pazar

Adana Tanıtım Videosu

KÜLTÜR

Verimli topraklar ve coğrafi konumu nedeni ile tarih öncesi çağlardan başlayarak değişik ulusların akınına uğramış bölgede Çukurova kültürünü bu uygarlıklardan parça parça biriktirilmiş taşlarla oluşturulmuş bir yapı olarak tanımlamak mümkündür. Bir kültür sentezini oluşturan etkenler içinde Hitit kültürü ağırlıklı bir yer tutmakla birlikte, diğer ulusların verdiği katkılarla da tarih boyunca zenginleşmiştir.

Burada hüküm sürmüş 10 uygarlığın etkileri Adana'nın kültür yaşamında hala görülmekte ve hissedilmektedir. Adana ve Çukurova kültürünü önemli şekilde etkileyen gruplar özellikle göçebe, Türkmen ve Yörük aşiretleridir.
7-11. yy. arası Bizanslılar, Araplar ve aradaki küçük bir çok siyasi toplulukların kültür etkileri altında gelişen Anadolu, 11. yy.'dan itibaren tamamen Selçuklu kültürü etkisi altına girmiştir. Selçukluların ve onları takiben beylik devrinin etkileri Çukurova'da çok belirgindir. Beylik devrine damgasını vuran Ramazanoğlu Beyliği'nin zengin kültür varlıkları bugün hala görülmektedir.


Beylikler sonrası Osmanlı Devrinden kalma yazılı kaynaklar zamanın gelişimine ışık tutmaktadır. (Şeri/mahkeme Sicilleri veya Ziya Paşa devri kayıtları) Ovadan çok Toroslar'da yerleşen Türk (Yörük, Türkmen) aşiretleri uzun yüzyıllar dış etkenlere kapalı kalmış ve en az 10-15 asırlık Türk-Müslüman kültürünü pek fazla değişmeden muhafaza etmeyi başarmışlardır.

Adana'nın daha ovalık kesimlere yerleşmesi 19. yüzyıla rastlamaktadır (Osmanlı devrine, Cevdet ve Derviş Paşalar dönemine ) Ovaya yerleşme ile kültürde değişmeler başlamıştır. 20. yüzyılın ortasından itibaren de ovaya sanayileşmenin gelişi yöre kültür ve yaşamında büyük değişiklikler yaratmıştır.

Bir toplumun maddi ve manevi değerlerinin birikimi, o toplumun kültürünü meydana getirir. Bir çok iç ve dış etkenlerin yarattığı sentez, toplumun belli bir dönemdeki kültürünü belirler. Verimli topraklar ve coğrafi konumu nedeni ile tarih öncesi çağlardan başlayarak değişik ulusların akınına uğramış bölgede Çukurova kültürünü bu uygarlıklardan parça parça briktirilmiş taşlarla oluşturulmuş bir yapı olarak tanımlamak da mümkündür.

Özellikle 19.ve20. yüzyıllarda Adana ovasında yerleşimin artmasıyla tarımda ve sanayileşmede büyük atılımların olması, yörenin kültüründe büyük değişiklikler yaratmıştır. Ayrıca yörede yayla, deniz ve ova kültürünün de karışımı ile yeni bir kent kültürü meydana gelmiştir.

Çeşitli Kültürlerin Yörede Bıraktığı İzler
İlde çeşitli uygarlıklara ait toplam 65 adet büyük boyutlu sit alanı bulunmaktadır. Bu sit alanları içinde Kozan merkez ve Seyhan ilçe merkezi gibi kentsel sitler, Misis, Magarsus, Anavarza gibi arkeolojik sitler, Ağyatan, Akyatan, Yumurtalık Lagünü gibi doğal sitler, ayrıca anıtsal nitelikli kültür varlıkları da bulunmaktadır. Bunlar Misis ve Adana Taşköprüsü, Ulucami, Arasta, han-hamam gibi dini, askeri ve resmi yapılardır.

İLDEKİ KÜLTÜR KURULUŞLARI

Adana Arkeoloji Müzesi
1924 yılında Alyanazade Halil Kamil Bey tarafından Taşköprü yakınındaki Cafer Paşa medresesinde açılmıştır. 1950 yılında bugünkü Etnoğrafya müzesine, 5 Ocak 1972 tarihinde de bugünkü yerine (Girne köprüsü yanı) taşınmıştır. Müzeye eserler kazı, hibe, el koyma ve satınalma yoluyla toplanmıştır. En önemlileri Aşi Lahdi, Antropoit Lahid, Bronz Senatör Heykeli, Urartu dönemine ait madeni eşyalardır.

Etnoğrafya Müzesi
İl merkezinde, Kuruköprü'de 1845 yılında yapılmış ve terkedilmiş kilise binası 1924 yılında müze haline getirilmiştir. Buranın Etnoğrafya müzesi olarak kullanılması 1983 yılındadır.

Atatürk Bilim Kültür Merkezi
Müze binası Seyhan caddesi üzerinde 19.yüzyılda yapılmış geleneksel Adana evlerindedir. İki katlı çıkmalı, kırma çatılı, ahşap bir yapıdır. Ramazanoğullarından Suphi Paşa'ya ait olan binada Atatürk, 15 Mart 1923'te Adana'ya geldiğinde eşiyle birlikte kalmıştır. Bina, Atatürk Kültür ve Bilim Merkezi Koruma ve Yaşatma Derneğince ve halkın katkılarıyla restore edilmiştir. 1981 yılında Müze Müdürlüğü'ne bağlı olarak hizmete açılmıştır.

Misis Mozaik Müzesi
1959 yılında Misis höyüğünün batı yönündeki sırtında açılmıştır. Adana Arkeoloji müzesine bağlıdır. Müzede yer alan mozaikler bu sanatın en gelişmiş zamanı olan 4.yüzyılın sonlarına ait bazilika tipinde bir tapınağın zemin mozaikleridir. Müzenin duvarları ışığı geçirecek şekilde cam tuğlalardan oluşmuştur. Bu mozaiklerin ortaya çıkartılmasında Alman Arkeologları Prof.Bossert ve Dr.Sudwing Budde yardımcı olmuşlardır.

Anıtlar Müdürlüğü
1984 yılında kurulan 1985 yılında faaliyete geçen Adana Röleve Anıtlar Müdürlüğü Kültür Bakanlığı'na ait taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile müzelerin bakım, onarım, inşaat restorasyon, müze ve çevre düzenlenmesine ait her türlü etüd, proje ve uygulama hizmetlerini yapmaktadır. Müdürlüğün çalışma alanına Adıyaman, Hatay, Gazintep, İçel, Kahramanmaraş, Kilis ve Osmaniye illeri girmektedir.

Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü
1987 yılında kurulmuş, 1988 yılında faaliyete başlamıştır. Müdürlüğün çalışma alanına Adıyaman, Hatay, Gaziantep, İçel, Kahramanmaraş, Kilis ve Osmaniye illeri girmektedir. Çalışmalar beş akademik üyeden oluşan bir kurul tarafından yürütülmektedir. Bu kurul adı geçen İllerdeki korunması gerekli Kültür ve Tabiat varlıkları hakkında karar vermektedir.

KÜLTÜR MERKEZLERİ

Adana İl Halk Kütüphanesi
1923 yılında Şeyh Ramazanoğlu kitaplıklarının birleştirilmesi ile kurulmuştur. 1963 yılında İl Halk Kütüphanesi adını almıştır. 5 Ocak 1976 tarihinde de Kültür Sitesi'ne taşınmıştır.

Çağdaş Çocuk Kütüphanesi
Gazipaşa Bulvarı, Celalettin Sayhan İlköğretim Okulu bahçesinde hizmet vermektedir.

Mehmet Sabancı Çocuk Kütüphanesi
Yavuzlar Mahallesinde Hacı Ömer Sabancı Vakfı tarafından yaptırılan iki katlı binada hizmet vermektedir.

100. Yıl Çocuk Kütüphanesi
İncirlik Kasabasında 1981 yılında Belediye tarafından verilen binada hizmete girmiştir.
Ayrıca Ceyhan, Feke, İmamoğlu, Karaisalı, Kozan, Pozantı, Saimbeyli, Tufanbeyli, Yumurtalık ilçeleri ile Sağkaya ve Mercimek beldelerinde de Halk Kütüphaneleri bulunmaktadır.

Devlet Güzel Sanatlar Galerisi
Galeri 1978 tarihinde hizmete girmiştir. 1981 yılında Hacı Ömer Sabancı Kültür Mrkezine taşınmıştır. Galerinin amacı, topluma plastik sanat zevkini yaymak ve geliştirmek, sanatçılara eserlerini sergileme kolaylığı sağlamak, dünyadaki plastik sanat eserlerini tanıtmak ve sevdirmektir.

Tiyatrolar
Adana'da ilk tiyatro 1880 yılında şair Ziya Paşa'nın Adana Valiliği sırasında kurulmuştur. Adana Büyükşehir Belediyesi binası içinde bulunan Şehir Tiyatrosu 1926-1938 yılları arasında Belediye Başkanlığı yapmış olan Turhan Cemal Beriker tarafından halkevi olarak yapılmıştır. 1941-1948 yıllarında Halkevi Başkanı Gazeteci Nihat Oral, bu konuda ileri bir adım atmış ve tiyatronun gençlik kolunu kurmuştur. Tiyatro ara ara açılıp kapanmış, bu gün hala çalışmalarına devam etmektedir. Ayrıca Hacı Ömer Sabancı Kültür Sitesi'nde Kültür Bakanlığı'na bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Devlet Tiyatrosu bulunmaktadır.

Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası
Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak 1990 yılında kurulmuştur. 5 Ocak 1991 yılında ilk konserini vermiştir. Konserlerinde yerli ve yabancı birçok şef ve solist sanatçıyı konuk etmekte, ayrıca yurtiçi ve yurtdışında konserler vermektedir.




Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali
1969 yılında günümüze kadar devam eden bu gelenek etkinliğini gittikçe artırarak Adana'nın ismini duyuran önemli bir sanat olayı haline gelmiştir. Türk sinemasının gelişmesinde de önemli katkıları olmaktadır.

Halk Edebiyatı ve Aşıklar Geleneği
Çukurova'da, halk edebiyatı ve aşıklar geleneği yüzyıllardan beri sürmektedir. Bu konu ile ilgili yapılan araştırmalarda birçok masal, efsane, fıkra, ağıt v.b. derlenmiştir. Bunlardan en iyi korunanı aşıklık gelenrğidir. Adana'da aşıklar, sazlı(telden), sazsız(dilden) olmak üzere iki gruba ayrılır. Karacaoğlan, Dadaloğlu aşıkların en ünlülerindendir. Bunların dışında yörede Aşık Yusuf, Deli Boran, Feymani, Osman Eyyubi, Aşık Abdullah, Gündeşlioğlu, İlbeylioğlu, Kara Osman, Kul Halil, Kul Seydi İçgözoğlu, Aşık Karalı, Hacı Karakılçık, Abdulvahab Kocaman, Aşık Fidani, Aık Ömer, Aşık Ali, Aşık Hüseyin, Derdiçek ve İnce Arap gibi birçok aşık yetişmiştir. Kadın halk şairleri de bulunmaktadır. Bunların en ünlüleri; Durdu, Nazlı Gelin, Sinem Kız, Hasibe Hatun ve Hasibe Ramazonoğlu'dur.

Geleneksel El Sanatları
Yörede teknoloji ne kadar gelişmiş olsa da yerel olarak el sanatları önemini korumaktadır. Özellikle kırsal kesimde daha yaygın. Yrtkililer geleneksel el sanatlarını geliştirmek için gayret göstermekte, bir çok yerde kooperatif yoluyla bu çalışmaları desteklemektedir. En fazla yapılan el sanatları halı, kilim, çul, çuval, heybe, seren ve benzerleridir.

Kültürel Dokuya Katkıda Bulunanlar
Şair, Yazar, Ozan, Aşık, Bestekar, Eleştirmen ve Gazeteciler Sisi Abdi, Abdülnafi Üffer Efendi, Ahmet Ada, Ziya Adalı, Admi, Rıza Polat Akkoyunlu, Mahmut Akan, Selma Aktan, Kanuni Ali, Celal Arabacıoğlu, Turan Altıntaş, Mustafa Arif Arık, Hamit Salih Asyalı, Turan Aydın, Nuri Ayvalı, Arif Bilen, Ali Bilgili, Recep Bilginer, Salih Bolat, Ceyhun Can, Demirtaş Ceyhun, İbrahim Davutoğlu, Mehmet H.Doğan, Hakkı Dönmez, Kasım Ener, Mehmet Ali Ferrahi, Seyfi Güldağlı, Feyyaz Kadri Gül, Mehmet Refik Gülek, Asral Günşir, Ferit Celal Güven, Nevzat Güven, Nuri Hacı, Hakkı Bey (Yeğen Ağazade), Hoca Mehmet Hayrettin, Muzaffer İzgü, Suphi İdrisoğlu, Abdulkadir Kaçar, Karacaoğlan, Hacı Karakılçık, Reyhan Karataş, Cahit Kamışçı, Abdullah Kartal, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, A.Vahap Kocaman, Ahmet Köylügil, Salim Küçüktanış, Celal Şakir Muter, Talat Muter, Turan Oflazoğlu, İhsan Altay Orhon, Ümit Öcal, Abdulkadir Kemali Öğütcü, Arif Özbilen, Osman Özfidan, Ali Püskülloğlu, Hasibe Ramazonoğlu, Seyit Osman Suriri, Kamuran Şipal, Pekşen Tandoğan, Süleyman Şahin Tan, Osman Taşkaya, Eyyüp Todil, Mehmet Akif Tuncay, Taha Toros, Tuncer Uçarel, Nuer Uğurlu, Çetin Yiğenoğlu, Mahmut Yivli, Çoban Yurtçu, Cezmi Yurtsever, Ahmet Remzi Yüreğir, Çetin Remzi Yüreğir, Nihat Ziyalan.

Sinema, Tiyatro Sanatçıları, Müzisyenler, Ressam ve Hatatlar
Nedim Adanalı, Şadan Adanalı, Ahmet Akata, Aytaç Arman, İrfan Atasoy, Halil Atılgan, Erol Büyükburç, Mustafa Ceylanlı, Etem Çalışkan, Nurhan Damcıoğlu, Mahmut Dinle, Perihan Doygun, Yılmaz Duru, Coşkun Erdal, Fatih Erenler, Yusuf Erkişi, Can Etili, Nazife Güleryüz, Salih Güney, Hatat Hacı, Mahmut Hekimoğlu, Hüseyin İleri, Celal İnce, Bilal İnci, Suna Kan, Gani Karaca, Demir Karahan, Abdurrahman Keskiner, Arif Keskiner, Ercan Kont, Yılmaz Köksal, Barışmanço, Sadettin Öktenay, Hasan Özel, Hasan Özçivi, Ali Hbibp Özgentürk, İsmail Polat, Mustafa Sağyaşar, Suavi Soney, Erkan Sürmen, Ali Şen, Şener Şen, Necmi Şenel, Güven Şengil, Ali Şenozan, Aziz Şenses, Ferdi Tayfur, Faruk Tınaz, Tolgahan, Danyal Topatan, Seyhan Tütün, Abdurrahman Yağdıran, Meral Zeren.

Bilim Alanında Ünlüler
Abdullah Sisi, Abdurrahman Efendi, Remzi Oğuz Arık, İbrahim Ağah Çubukçu, Hamza Eroğlu, Ahmet Ramazanoğlu, Ali Sevim.

Folklor
Çok değişik uygarlıkların yaşamına sahne olan Çukurova'da Folklor'un da zengin olması doğaldır. Tarihin çok eski çağlarında yaşayan medeniyetlere ait folklor ürünlerinin hangilerinin bugüne kadar yaşadığı, hangilerinin folklor verimi ile bütünleştiğini saptamaya olanak yoktur. Yöre Türk folklorunun tarihi başlangıcını da 7.yüzyıl olarak söylemek doğru olur. Anadolu folklorunun genel karekteristiği yöre folklorün de, bazı değişikliklerle aynen görülmektedir. İklim, iş bölümü, gelenek ve görenekler, folklorun bölge içinde diğer bölgelere göre başkalaşmasına önemli ölçüde etken olmuştur. Şölen, av folkloru ile bu yaşam biçimine uygun giyim, özgür yaşam tavrı bu etkilerle oluşmuş önemli folklor özelliklerindendir.
Adana köylerinin bir kısmında hakim olan giyim tarzı, düğünler, cirit, güreş, sinsin gibi oyunlar varlıklarını devam ettiren folklor özellikleridir.

Halk Ozonları
İlin Yetiştirdiği halk ozanlarının başında Karacaoğlan ve Dadalloğlu gelir. Bunların yanısıra ünü çevresini aşmayan sayısıs halk ozanı da vardır. Bunların yanısıra ünü çevresini aşamayan sayısız halk ozanı da vadır.
Sazını eline alıp azığını sırtına vurarak Çukurova'yı ve başka diyarları gezen Karacaoğlan ile başlayan Dadaloğlu, Aşık Yusuf, İlbeylioğlu, Deli Boran, Aşık Abdullah, Gündeşlioğlu, Kara Osman, Kul Halil, Kul Şeydi, Üçgözoğlu, Aşık Ali İlhami, Aşık Ömer, Aşık Hüseyin, Derdiçek, İnce Arap, Aşık İmami, Aşık Halil Karabulut, Aşık Kul Mustafa, Aşık Hacı Karakılçık, Feymani, Aşık Abdülvahap Kocaman, Aşık Deli Hazım Demirci gibi daha nice aşıklarla devam eden halk aşıkları söyledikleri detsan, taşlama, güzelleme, ağıt, koşma ve şiirlerle Çukurova kültürünü tanıtmışlardır.
Kadın halk ozanları da erkeklersen geri kalmamıştır. Karaisalı yöresinden Durdu, Nazlı Gelin, Sinem Kız, Avşar oymağından Hasibe Hatun, Adanalı Hasibe Ramazanoğlu bunların en ünlülerindendir.

Geleneksel Yiyecek ve İçecekler
Adana yöresinin zengin bir yemek kültürü bulunmaktadır. Bu yemek kültürünün bu kadar zengin olmasının nedeni çeşitli kültürlerin etkisinde kalması ve onların yemekleri ile kendi yemeklerini damak zevkine uygun olarak birleştirmesidir. Adana yemeklerinin en önemli özelliği un, bulgur, et sebze ile çeşitli baharatların çok kullanılmasıdır.Yemeklerin yanında bol yeşillik ve değişiksalatalar yenir. Aynı zamanda süt, yoğurt, peynir, çökelekte bol miktarda kullanılmaktadır. Özellikle etli yemekler sebze ile birleştirilerek yapılır. Bakliyat türleri ile sebze yemekleri ve çorbalarda bol miktarda kullanılmaktadır. Çorbalardan kesme ya da hamur çorbası, yüksük çorbası, düğün çorbası; sebze yemeklerinden, süllüm, mercimekli ıspanakbaşı, kabak çintmesi; bulgur yemeklerinden ekşili topalak, sarımsaklı köfte, içli köfte; sakatat yemeklerinden şırdan dolması, karın dolması; içeceklerden şalgam suyu, aşlama(meyan kökü) ayran, kaynar;tattlılardan taş kadayıf, karakuş tatlısı, nemse tatlısı, halka tatlısı ve bici-bici.

Devlet Tiyatrosu

1981 – 1982 sezonunda Kral Lear ile turne düzeninde perde açan Adana Devlet Tiyatrosu aynı sezon "Yunus Emre" adlı oyunun prömiyeriyle sürekli turne düzenine geçerek, 30 yıldan bu yana perdesini kapatmaksızın Adanalı Sanat Severlerle ayrıca çevre il ve ilçelere turneler düzenleyerek her sene on binlerce sanatseverle buluşmaktadır.
1998 – 1999 sezonundan bu yana Tiyatro Şenliği ile başlayan, 2001 – 2002 sezonunda Uluslararası boyuta taşınarak büyük emekler harcanarak düzenlenen "Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali" ile tüm sanat severlerin Dünya Tiyatrosunun seçkin örnekleriyle buluşması sağlanmıştır. Her yıl düzenli olarak devam eden "Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali", 2008-2009 tiyatro sezonundan bu yana Festivalimiz sahneden Adana sokaklarına taşmıştır. Her yıl 27 Mart Dünya Tiyatrolar gününde başlayıp ve 28 Nisanda sona eren festivalimiz dünyanın en prestijli tiyatro festivallerinden biridir.

                                                            İDARİ YAPI

ADANA ; Türkiye'nin güneyinde Akdeniz Bölgesinde yer alan ilidir.İl merkezinin adı da Adana olup ; Seyhan , Yüreğir , Çukurova , Sarıçam ve Karaisalı İlçelerinin birleşimi ile oluşur.Adana kent merkezi 5 ilçeden , Adana ili ise toplam 15 ilçeden oluşmaktadır.Adana ilinin nüfusu , 2011 yılı sayımları itibariyle 2.108.805'dır. Kent merkezi ise yaklaşık 1.617.284 nüfusa sahiptir.Ayrıca Adana ilinin yüzölçümü 14.030 km2 dir.Adana Türkiye'nin 5. büyük ilidir. Ayrıca Adana Türkiye de en yüksek sıcaklık ortalamasına sahip illerden birisidir.
İlçesi
B.Şehir İlk Kademe Bel.
Belde Belediyesi
Toplam Belediye
Köy
Büyükşehir Belediyesi
1
SEYHAN(Merkez İlçe) 1
YÜREĞİR (Merkez İlçe)
1
2
6
ÇUKUROVA (Merkez İlçe)
1
11
SARIÇAM (Merkez İlçe)
1
37
KARAİSALI(Merkez İlçe)
1
51
ALADAĞ
1
2
26
CEYHAN
11
12
70
FEKE
1
39
İMAMOĞLU
1
19
KARATAŞ
2
3
37
KOZAN
2
3
87
POZANTI
1
2
16
SAİMBEYLİ
1
25
TUFANBEYLİ
1
2
29
YUMURTALIK
3
4
15
TOPLAM
21
37
468

Belediye İl’e Uzaklık (km) Kur.Yılı Beld. Meclis Üye.S. Top. Hane Toplam Nüfus (2011)
Adana B. Ş. İl Merkezi 1871 35 240.000 1.617.284
Seyhan İlçe İl Merkezi 1986 45 77.384 757.928
Yüreğir İlçe İl Merkezi 1986 37 2.010 426.379
Çukurova İlçe İl Merkezi 2008 37 331.307
Sarıçam İlçe İl Merkezi 2008 25 124.205
Karaisalı İl Merkezi 1835 9 5.323 22.701
Aladağ 100 1973 10 35.555 17.074
Ceyhan 48 1926 31 1.701 158.377
Feke 120 1895 9 5.323 18.724
İmamoğlu 45 1987 15 1.650 30.105
Karataş 49 1957 8 1.650 21.203
Kozan 70 1870 25 3.548 127.804
Pozantı 110 1954 9 18.758 20.147
Saimbeyli 157 1922 9 3.557 17.104
Tufanbeyli 196 1958 9 2.746 17.481
Yumurtalık 80 1959 9 1.072 18.266